Hakkımda

Fotoğrafım
"when I was a young girl, I used to seek pleasure"

29 Temmuz 2009 Çarşamba

başlıkbaşlıkbaşlık


Arkada ööle güzel bi gitar melodisi, önde duru bir sesin kasmadan şarkı söylemesi kadar güzel pek çok şey var evet ama bu da baya güzel:) özge fıskın’dan dinleyiniz efendim kalbinden vursun isimli şarkıyı, hatta üşenmiyorum link veriyorum ki klibini de izleyesiniz . Günün şarkısı budur:
http://www.ozgefiskin.com/video3.html

Günü güzelleştiricek başka bir ayrıntı ben&jerry’s den gelsin chocolate fudge brownie icecream:) anamm o nasıl bir tatmış da yıllardır mahrum kalmışım.. ben dondurma pek sevmem öyle de cinsimdir yani böyle ya sosu ya da külahı için yerim hattaa zaman zaman külahına kadar bile sabredemeyip atarım kiii baya tepkiyle karşılaşmışımdır bu yaptığımla ilgili.. ama değerli arkadaşlar, daha önce alıp koyaydınız önüme bu dondurmayı hiç öyle birşey yapar mıydım:)

İşim yok, evim yok, umudum falan da yok evet bunlar eski hikaye. Ama sallanan sandalye hayalim depreşti hatta depreşmekle de kalmayıp, stajda işsiz oturduğumdan gezindiğim türlü siteler içinden “dream chair”imi buldum. Bu sandalye benim olmalı, allahım çok istiyorum:) artık alır teyzemin evinde kurar üstünde otururum işsiz güçsüz.

Geçenn hafta bahsetmiştim bir şirketten haber bekliyorum diye. Dün öğrendim ki(bizim şirkette çalışan bir arkadaşımın o şirkette çalışan çok yakın bir arkadaşı var ordan öğrendim, evet elim kolum uzun ama neye yarar:P) aynı pozisyon için genel müdürden “referanslı” bir aday daha varmış:S sanırım benim durumum yine hayal oluyor bu noktada. O sebeple şu güzelim sandalyeyi de b.k alırım. Ama bir yandan insan kaynaklarına mail attım kadın hala süreç devam ediyor, yıllık izinler dolayısıyla uzadı ama siz başka biryerden haber alırsanız mutlaka haberleşelim diyor. Bukadar da ciddi bir şekilde oynamazlar heralde bir genç kızın duygularıyla. Haftaya cumaya kadar bekllicez bakalım, hoş beklemesem ne yapıcam o ayrı:) ama görüldüğü üzere artık duruma bağışıklık kazandım, bunalıma koşmuyorum.

Neise efendim kalbinden vursuuuunnn şarkısını bir kez daha replay yapıyoruz 893284923. kez oluyor.

Bizim aşkımız malesef keşke eğer
Ama; olsun, olsun herşeye değer

23 Temmuz 2009 Perşembe

günün şarkısı

ezginin günlüğü- bahçedeki sandal
sözü yok, insanı kapıp götürüyor. şöyle faytonda tıngırmıngır ada sırtlarında mı desem, akşam üstü güneş batarken küçük bi sandal içinde sallanarak bir o yana bi bu yana açılır gibi mi desem ufka doğu, içinde bir yerlerinde seni acıtan birşeyler olduğu, varlığını bilip ne olduğunu bir türlü bilememe gibi mi desem yoksa bilip hala anlam verememe gibi mi..

bir anlam gelse,
ne varsa alsa,gitse.
bir anlam gelse,
ne varsa verse,kalsa

gibi...


22 Temmuz 2009 Çarşamba

evet yine kendini kontrol edemiyor


Julio Iglesias gelmiş efendim Türkiye’ye buyursun gelsin evet bana ne, zaten sevmem de kendisini hattaa akşam ana haberlerde röportaja bile çıktı, dinledim mi tabiki hayır. Peki neden yazının ilk satırlarını kendisiyle dolduruyorum? Zira bahsetmek istediğim bir efsanesi var ki 3000’i aşkın kadınla birlikte olmuş ya kendisi:S yuh len 3000 ne nasıl bi sayı o? Bir de aşkın kısmı var 3000’i aşkın! Hacı sen naaptın yahu, 3000 tekil kadını nerden buldun tmm arada türlü gruplar da olmuştur bunu tahmin edebiliyoruz lakin yine de 3000 ne be:) nasıl bi caziben var benim göremediğim de 3000 ayrı kadın üzerinde benzer etkiler yaratıp benzer sonuçlar doğurmuş. Neise konu üzerine getirebileceğim alternatif yorumları, türlü eş dost akraba 7 sülale okur olduğundan kendime saklıyorum. İnsanlık henüz buna hazır değil:)



“13-14-15-16 ağustos” eğer şu tarihlere kadar hala işsiz ve sonsuza kadar stajyer moduma devam ediyor olursam (ki kuvvetle muhtemel), bu modun tek güzel tarafı şu tarihlerde vukuu bulacak zeytinli rock fest’e gidebilme ihtimalimdir bunu da burdan ilan ediyorum:) Epica, Kurban,Teoman, Mor ve Ötesi, Duman, Yasemin Mori, Pentagram gibi kişisel listemde top yapan kişi ve grupların orda olması evet büyük bir etkendir bu istekte. Epica ne ya:s Kurban ne, teoman ne sen nasıl topladın bunların hepsini bi festte hem de 35 liralık kamp+kombine bilet fiyatıyla. Daha zilyon grup sahne alacak iki ayrı sahnede, festival alanı deniz kenarı kumların üstü, Foça ingiliz burnu. Daha ne olsun:) şimdi sevdiceim ex kankam(aslında hala kanka modu da devam etmiyor değil^^) ilen seneler önce gitmiş idik zeytinli rock fest’e, zeytinlide yapıldığı zamanlar hem de:P
gece souktan donarken uyku tulumundan çıkıp, o hayat kurtarıcı tulumu bana veriyor, sabahları da çadırın içi serasal bi alana dönmeden kalkıp çadırın iki kapısını birden açıp en azından biraz daha uyuyabilmemiz için nispeten elverişli bir ortam yaratıyordu. Melek gibidir maşallah:) ilk sabah kalkığımızda karşılaştığımız tualet kuyruğu sonrası kendimizi yollara vurup, ayvalık tostu pek muhteşem aynı zamanda ucuz bir cafenin tuvaletini uygun görmüş idik değerli hacetlerimizi bırakmak için:)(çok acaip kelimeler kullanıyorum, hacet ne:)), 3. gün konser alanından erken döndüğüm çadırımızın rüzgardan uçup gideceği, uçarken de içinde olan beni çubuklarıyla deşip geçeceği ile ilgili hayal dünyamın genişliği yüzünden öölece oturup onun konserden dönüşünü bekleyişim ya da son akşam daha fazla içki içmeme izin vermeyişi yüzünden kendimi deniz kenarlarına vurup oh olsun merak etsin ölsün diye dolandığımı hatırlıyorum sarhoş kafamla.. bakınız ozamanlar azıcık içsem bile hiçbişi hatırlamama sendromum yokmuş:) evet efendim nostalji köşemize hoşgeldiniz gibi bir durum oldu.. velhasıl pek güzel bir festivaldi tekrar gidilse süper ötesi olmaz mı evet olur.
Lakin bir de diğer kısmı var ki gidebilmek için iş bulamamış olmam gerekiyor evet dediğim gibi kuvvetle muhtemel bir durum ama buhafta bir yerden haber bekliyorum artık o da olmassa bi 3 ay daha işsizim kesin zaten.. ama olursa, ya olursa len:) olsun yahu ben bunu hakettim artık vallahi hakettim, kaç mülakata girdim, aynı şirketten ayrı ayrı kaç kişiyle görüştüm, excel testi bile yaptım hem de türkçe şekilde, soruda sorulanı anlamak için beynim çatladı her formülün ingilizcesie alışık olduğumdan, ama yaptım ulen onu da yaptım:) arayıp, uzatmayın da alın hacı beni yaaa demek istiyorum ama bekliyorum. Bakalım nolucak:S artık bu konularda yorum da yapamaz oldum zira olumlu düşündüğüm görüşmelerden olumsuz, olumsuz düşündüklerimden olumlu cevaplar geldi ve her seferinde g.t oldum, o sebeple agzımı açmayıp bekliyorum efendim. Ama agzımı açmazken ya olursa diyerek o şirkete yakın ev bakıyorum sahibinden.com’dan, eşya bakıyorum türlü sitelerden,planlar yapıyorum kendi zihnimde evcilik bile oynuyorum.
Ve telefon çalıyor şu anda şunları yazarken.. hepsi yalan oluyor..
Dermişim.
Iyk iğrenç miyim? Biraz. Ama çok sıkıldım cidden bu bekleyişlerden. Al işte eğlenceli eğlenceli başladığım yazı bile dramatik küçük bir b.ka dönüyor, ama elimden bir şey gelmiyor.

21 Temmuz 2009 Salı

teknolojiden de anlarım:P




Ey sevgili blog okuyucularım, oluyor mu böyle oku sonra çek git:) iki satır bişi karalayıverin de sevinsin şu kızcağız. Bakın ben teknolojiyi kullanan bi insanım google analytics bile yapıyorum (analytics yapmak:S) ve görüyorum ki sadece dün bile(tarihe dikkat) 59 tane ziyaret almış kutlu sitem ve bunların 49’u benzersiz ziyaretçi(unique visitor efendim:P) şimdi gözümle görmesem diicem ben kendi kendime konuşuyorum kimsenin de okuduğu yok ama göz var nizam var okuyosunuz işte yahu:) ama bir de yorum bırakıverin, nolucak ki yani:) ah ben ne mutlu mesut bi insan olurum, nasıl sevgi kelebeği, mutluluk pıtırcığı, motive doygunu bi insan olurum belli diil, ve bütün bunlaırn hepsi inanır mısınız bir tık ve o güzel ellerin klavye üzerinde bir kaç tıkırtısı kadar yakın ( ya ya ya:)
Ha bir de bir gizli hayranım var:P korkmayın buarada hepiniz gizlisiniz teknoloji henüz okadar gelişmediği ya da gelişse de benim henüz haberim olmadığı için kimliklerinizi görüntüleyemiorum:) sadece hangi trafik kaynağı(google, direct, facebuk zart zurt, googlesa hangi keyword ilen gibilerinden), ve işte yeni-eski ziyaretçi, yok hangi şehirden gibi gibi bilgiler var bir tek, ama bir insan var efendim görüyorum ben onu üşenmiyor googledan “rüyalar bastırılmış” keywordüyle arama yapıp bloguma hep o yolla giriyor. Arkadaşım çekinme:) yaz adresi adres çubuğuna, her seferinde google da arat (evet bu aramayla ulaşılan yazım çok güzel biliyorum ama olsun:)), ordan tıkla ne yoruyosun kendini:) görüyorum da sadık bi ziyaretçisin bu arama hep aynı kaynaktan geliyor (ama ne yazıkki şehrini göremiorum:() sen yorulma ben de meraklara salınmıyım bence:P
Evet bukadar serzenişten sonra şimdi haberler. Yok ama vazgeçtim haberler sonra gelsin, şidilik burda herşey bitsin. (pek dramatik)


Pek önemli husus: bukadar serzeniş sonrası biliyorum yorum yazmak için yanıp tutuşucak ama şu yazıda yorum yapacak bişi bulamıcaksınız. Olsun len, bence ben baya iyi konuştum sen de yapabilirsin:P

Pek önemli bir diğer husus: farkındayım poposu aya gidip gelmiş bir hava çizer gibi yaptım ama üstüne basıyorum gibi yaptım, dün saydığım muhteşem özelliklerimin içinde poposu ayda olma durumu yok:P, hayır olsa onu da kullanıcam kariyerime başlama yolunda kendimi pazarlamak için ama dediğim gibi yok. valla yok:) kendin görüyorsun yani:)

20 Temmuz 2009 Pazartesi

I have a dream! Infact I have dreams, lots of dreams:)




Aylar sonra yazdığım kendi kendime tripli iki cümleden sonra anladım ki özlemişim yahu blog yazmayı, saçma sapan şeylerle sanal dünyada yer kaplamayı.
Bi güç testinden bahsetmişti 2 ay önce o test hiç bitmedi sanki de ben oturup bi çene çalamadım şu ekran başına. Mezun oldum, kep attım, kendimi gece yarısı çimlerin üstüne attım, okulun süs için yapılmış havuzuna attım, baloya katıldım, topuklu ayakkabılar üzerinde kendimce rekorlara imza attım, kem gözlere geldim ama delice eglendim:P, 5 yıllık yurt odamı bir günde boşalttım, eşyaları kutuladım, bavulladım, poşetledim, gazetelere sarmaladım, kurulması hevesle beklenen yeni hayat düzeni için beklemeye aldım geçici meskenimin kapatılmış balkonunda:)
part time iş gibi haftanın en az iki günü türlü sayısız mülakata gittim, istanbulun iki yakası arası ulaşım süresinde kişisel rekorlara imza attım, aynı anda kaç işi birden nasıl da güzel yapabildiğim, türlü gruplara nasıl da liderlik ettiğim, içinden çıkılmaz sorunları şıp diye nasıl çözdüğüm, deişik fikirlerimle harikalar yarattığım, zeka pırıltısıyla dolup taştığım, şu nacizane bedenim içinde barındırdığım çeşitli genius’lıklardaki benliğimin nasıl da bahsi geçen pozisyona uygun olduğu, amuda kalkıp kafa üstünde dönerken aynı anda popomla da neler neler yapabildiğim gibi üst insan özelliklerimi saya saya bitiremedim ama yine de bi iş bulamadım:) mülakat günlüğü yazsam, anılarımı yazıya döksem hem vatana milllete hayrım dokunur hem deen azından onca zaman, emek, güç, artı para kaybı(evet 5 senedir istanbulda yaşasam da bir çok yeri bilmiyor zorda kaldığım her an taksilere avuçla para döküyorum, ve inanın mülakatlara koşturmak bu durumların başında geliyor:)) en azından bi işe yaramış olur.neise çok dertliyim mülakatlart konusunda zira ne saçmalıklarla karşılaşıyorum, ne demotivasyonların altından çıkıp tekrar yeni mülakatlar için kendimi yollara vuruyorum belli değil.
Ama geçecek, geçer yani heralde, geçer geçer evet geçer.
ve geçtiği vakit için kurulan hayaller öyle sınırsız ki:) ilki şu resimdeki gökyüzünün altında dertsiz tasasız uzanmak, yatmak, yuvarlanmak hatta o rüya işe kabul edilmemi sağlayacak olan amuda kalkıp kafa üstü dönerek becerebildiğim poposal aktiviteleri gerçekleştirmek olabilir. Şaka len şaka sonuncusu yok, zaten ööle bi yeteneğim de yok:)
pek önemli husus: burdan şu fotoğrafı çeken güzide şahsiyeti kutluyoruz zira pek beğendik:) keşke bizimle paylaşsaydı da kendi kendimize bulmsaydık bu güzel resmi:)

15 Temmuz 2009 Çarşamba

uzun uzun başlıklar geliyor içimden..

öle uzun zamandır yazmadım ki kendi adres çubuğumdan silinmiş kendi blog'um. bukadar olur.