Hakkımda

Fotoğrafım
"when I was a young girl, I used to seek pleasure"

26 Aralık 2009 Cumartesi

network siteleri, dünü bugünü yarını:P




Yonja diye bir olay vardı eskiden, eskiden diorum gerçi ama baktım hala varmış yahu:) hatırlıyorum üniversitenin hazırlık yılında üye olmuştum bir süre facebuk kıvamında takılmıştım ne yalan söyliyim:P ozamanlar ööleydi ama:) sonra da unutmuşum varlığını bile şimdi nedense aklıma geliverdi bir bakiyim hala duruyor mu diye.. vee dünya üzerindeki bütün şifrelerimin aynı baz üzerinde kurulu olması sebebiyle ilginç bir şekilde pat diye girebildim nuhnebi’den kalma yonja hesabıma:)

Böyle şirin şirin bir kendini tanıtmalar, uzun uzun sevdiğim filmleri yazmalar, nüktedan birkaç şarkısözü veee daha da güzelii yanlarından kırpılıp kare içindeki dier insanların saf dışı bırakıldığı profil fotoları.. çok acaip şeyler:) 


Ve sitede online kaldığım yaklaşık 7 dk içinde 4 sap arkadasımızdan gelen “customized” mesajlar:S vallahi çok acaip bir dünya.. online kişi avına çıkılıp, hazır mesaj taslaklarındaki isimler değiştirilip patır patır olası hedeflere gönderiliyor anladığım kadarıyla.. aha da 5 oldu:P  ama bu pek “customized” değil daha bir “mass marketing” ile karşkaşıyayım.. ayy buraya kopyalamazsam galiba çatlayabilirim.


"MERHABA...
ŞİMDİ SANA ÇOK ZOR Bİ SORU SORCAM
BU MESAJI YAZANLA İLGİLİ DÜŞÜNCEN NEDİR
A)AKILLI BİRİNE BENZİYO KONUŞMAYA DEĞER GALİBA
B)BİRAZ YAKIŞIKLIYA BENZİYO KONUŞMAYA DEĞER GALİBA
C)HEM AKILLI HEM BİRAZ TİPİ DÜZGÜN DAHA NE OLSUN
D)ACABA KONUŞMAYA BAŞLASAM MSN DE İSTERMİ
E)TAM BENİM KAFADAN MSN DEDE KONUŞULUR BUNLA
F)HİÇ BİRİ DEMEK İSTİYOSAN BU SEÇENEK SEN MUTLU OL DİYE VAR"


Arkadaşın akıllı gözükmek konusundaki takıntısı ile atılan mesaj pek bir uyuşmasa da naapıcaksın, o sap bir türk genci ne de olsa; elden ne gelir

O değil de benim gibi bir çok kişi unutmuş sanıyorum burdaki hesabını zira arkadas listeme baktığımda insanların profillerinin en az benimki kadar içler acısı bir durumda olduğunu gördüm ve evet rahatladım. Ama asıl olay; bitmiş üzerinden bayaa da zaman geçmiş ilişkilerin yaşandığına dair kanıtlar bir şekilde bütün sanal dünyadan silinir ya, facebuka eklenmiş resimler kaldırılır, wall’lara yazılanlar, eklenen gerzek applicationlardan gönderilen sanal şirinlikler, in a relationship with.. ibaresi, hersey hiç olmamış gibii silinir yeni temiz bir sayfa açılır ya artık hangi network kullanılıyorsa orda.. işte burdakiler kalmış. Bir arkadasımın mesela bu nadide sitede çocğun ismini profilinin her satırına yazmak suretiyle haykırdığı, 8492389 çeşit birlikte “profile picture” ı koyduğu aşkı artık bitti.. iki taraf da o zamanlardan beri sanıyorum ikişer sevgili değiştirdiler ama bu zavallı site öyle bir unutulup hayattan çıkarılmış olacak ki burdaki kayıtlar hala ilkgün mıçmıçlığında:) bir klişe vardır ya insanoğlunun yaptığı bütün konuşmalar evrenin bir köşesinde kayıtlı kalır, silinmez falan diye.. şimdi bunu bilemiycem ama şu an yeni bir klişe çıkarmak işstiyorum ortaya:  "meğer bir gazla ordan burdan heryerden silinen eski ilişkinin izini geç bütün mıçmıçlığı nekadar uğraşılsa da en az bir sanal meblada kalıyormuş azizim:)" aha da bunun üzerinde kafa yorulsun artık:P

Buarada gelen mesaj sayısı 10 olmuş, çok üzülüyorum ben bu gençliğin haline.. o değil de zihim aydınlanıyor iki hesap daha vardı bu tarz sitelerde dur orda da giriyim bu sosyal deney olayına, gelişmelerle karşınızda olacağım efendim:P
Esenlikle.. :D

foto kaynakça: http://zendar.deviantart.com/art/alone-in-the-crowd-13885819

23 Aralık 2009 Çarşamba

serzeniş... bitmeez:)



http://kucuklucy.blogspot.com/2009/05/omrum-yollarda-noluyoruz-be.html yazımdaki "Ömrüm yollarda  noluyoruz be" başlığımı atarken aylar önce içimdeki sinir haddinden fazla olmuş olacak ki, bitakım güçler tarafından hıımm demek bukadar söyleniyorsun ozaman al sana gelecek de böyle olacak gibisinden bir ültimatomla karşılaşmışım sanırım ben farketmeden. Farketmeden diorum çünkü aynı güçler sevdiğim bir yerde, aslında jeopolitik konumu gayet güzel, kirası da uygun, arkadaslarıma da yakın, iş servisinin de yakından geçtiği bir ev bulmamızı sağlayarak kararı sanki ben vermişim ve isteyerek yapmışım gibi olmuşum amaa aslında ben bunca el verişli ve güzel koşul bir araya gelince resssmen itilmişim bu evi tutmaya işte o güçler tarafından:P bostancı bahçeşehir arası bilmem kaç km’yi sabahları 1 akşamları çıkış saatime göre 1 le 2.5 saat arası gidip gelirken öğrencilik zamanlarında(kendileri artık çok geride:)) o yollara ettiğim küfürler aklıma gelsin de o aklım aynı zamanda başıma gelsin die sanırım.
Velhasıl bugün yine 6.20de geçen servisime geç kaldım, 8.15te kadköyden kalkan servise yetişmek için yine taksilere atlayıp sabah sabah ankaralı bilmem kimin “elindeki mendile de tıp tıp pıt vay aman” gibi sözleri olan ya da benim sabah salaklığımda tamamıyle zihnimde ürettiğim şarkının eşliğinde servisin geçerken uğradığı e5 üzerindeki benzinliğe yine güç bela attım kendimi. Sonra o doyamadığım uykumun yine doyamadığım bir parçasını servise bindiğim andan şirket kapısına vardığım ana kadar kafam yana düşerekten düşerekten her defasında uyanarak amaa istifimi hiç bozmayıp kaldığım yerden devam ederekten geldim işe. Sonra işgüçişgüçişgüç taaa 21.50de falan çıkıp şirketten aynı güzergahı takip ederekten eve varığşımı çok üstüne basaraktan anlatmayacağım ki sözkonusu güçler yine alınmasın:P

O değil de:
Yarın akşam da okulumda yılbaşı partisi varmış.. heyy gidi son 5 senedir bir kere bile kaçırmamıştım kendisini, ama kapitalist düzen beni bu senekini kaçırmaya mecbur edecek gibi gözüküyor.

O da değil de:
1 kadın 1 erken bayaa iyi. 37 mi 38 mi bu civarda bi bölümünde bu sabah yağmur var istanbulda şarkısını  “mustafaaaa yağmur var istanbulda” olaak söylemelerini bahane ederek sevgili arkadasım mustafaya da burdan el sallıyorum:P hohoho

Ayrıca bir de
İrmik helvası ne güzel bi yaratıktır. Hani dondurmalı olanla aramdaki müthiç çekime hiç girmicem ama normal sade irmik helvası da ne kadar sıradan gözükse de kalbimde zihnimde beynimde ayrı bir yeri var. Bu akşam mesaide yemek sipariş etmemimizi fırsat bilip bir şekilde o siprarişlerin arasına soktuğum ortaya gelen 3 kase irmik helvasının 2’sini yiyerek benliğimde bahsettiğim irmik helvası için ayrılmış bu nacizane “yeri” iş arkadaşlarımın da gözleri önüne sermiş oldum sanıyorum. Kalan 1 kaseyi hamile olan müdürümüz evine götürdüğünden 2 ile sınırlı kalmış olduğumu ama yine de aç gözlülük yapmayıp isteyenlerle birkaç kaşık da olsa paylaşımda bulunduğumu söylemeden geçmeyeceğim. Evet maşallahım var.


kaynakça:P:  bundan sonra bööle;)

http://insideme.deviantart.com/art/Road-we-take-together-93628482
http://failed-romance-x.deviantart.com/art/Little-Round-Tummy-96894181 


20 Aralık 2009 Pazar

pazapazar


Klasik bir elim ayagım tutmuyor modundaydım bütün gün yine, hayır akşamdan kalma da değilim neyin nesi ola ki bu durum. Kayseri pazarı isimli bir dükkanın önünde yazan "yorgunluğa ve halsizliğe çözüm" yazısı bir umut olsa da birkaş dakikalığına içimde, içerdeki adamın çözüm olarak pekmez öne sürmesi aynı moduma geri döndürdü yeniden beni.  Hafta boyunca Pazar günü için yapılan türlü türlü plan ancak bukadar yalan olabilirdi sanırım ve Pazartesi sendromuna bukadar çabuk bırakabilirdi insan kendini.


Neise ki şebnem ferah’ın yeni albümü çıkmış. İnsanların nicklerinde, iletilerinde facebuk status’larında birden bire türeyen istiklal caddesi kadar sözcükleri artık bir anlam kazandı benim açımdan:) albüm hemen edinildi, zaten edilmeden önce de türlü video sitelerinden replay yapmak suretiyle bütün şarkıları 5er kereden falan dinlenilmişti bir gün içerisinde, ama işte bu istiklal caddesi kadar heralde bir 25 falan oldu. İstiklal caddesi kadar şarkısının istiklal caddesi kadar diye çığırılan bölümünü sevmeyişim bu hareketimle ters düşsede, sözkonusu söz dışındaki her bir satırına ezgisine hayran oldum. 9 ocak’ta da hemen dream home’un yakıncağızında da konseri varmış ki kendisinin nasıl güzel oldu belli değil şebnem ferahı bir türlü canlı dinleyemeyip üzülüp duran kızcağız için ki kendisi ben oluyorum. Linki de burda : http://www.biletix.com/event.htm?id=LKJA1

aynı heyecan olmasa da çok benzer bir heyecanla dün de vega konserine gitmek için yollara düşmüş idik. 23.30 civarı taksime gelip amann geç kalmayalım diye bir gazla koşar adım meydandan odakuleye kadar yürüyüp o da yetmedi yeni yetme gençlerle bir kuyruğa girip kapıdaki moron adamın bileti olmayan sıraya girmesin incisinin ardından “bilet kalmadı mı?” masumane sorusuna yine hödükçe yok bilet sorusuyla elimiz ressmen böğrümüzde kalıverdik öylece. Halbuki ne de güzel olucaktı bu sabahların bir anlamı olmalı diye serzenişlerde bulunurken.. bronx’taydı efendim konser çok önceleri birkaç kez gitmişliğim vardı ve açıkçası allahın unuttuğu bir yerdi kendisi, ama kafepi buraya da el atınca küçükbeyoğlunda görmeye alışmakla kalmayıp soğuduğum hevesli aynı zamanda tikky alterno gençlik buraya da bayaaa bir akın etmiş kuyruktan gördüğüm kadarıyla, halbuki biz bir arkadasa bakıp çıkacaktık:P


öölesine kanalize olmuştuk ki dün akşam o konsere gitmeye gidemeyince ne yapsak bilemedik life rooftaki tikky 90’lar partisinden, herhangi bir türkü bara, kemancıdaki ogün sanlisoy konserinden balanstaki woo hoo grubuna kadar geniş bir seçenek yelpazesini değerlendirip hepsine bir bahane bulduktan sonra 00.10 seansına sinemaya gitmeye karar verip nispeten sakin bir akşam geçirdik. Avatar filmi hakkındaki entelektüel yorumlarım sevgilimin yorumlarından çakma olacağından o kısmı es geçiyorum, üç boyutlu gözlük benim başımı ağrıtıyor diyorum. Ama ne biliim filmdeki o kutsal ruhun (Eyra) etrafta dolaşan tüy gibi beyaz parçaları (ki Neytiri’nin deyimiyle “very pure spirits”) ışıl ışıl gözünün önünde uçuyor gibi olurken bayaa da güzel oluyor o ayrı:)


19 Aralık 2009 Cumartesi

döndüm geldim


Coming soon dememin bile üstünden bayaa vakit geçtikten sonra nihayetinde işte geldim burdayım.
Hayatım düzene girince yazarım die düşünüyordum, ama kendi çapında bir düzene girse de hersey ben bitürlü oturup yazamadım.
Peki ya neler oldu
Efendim 25 eylülde işe başladım
5 kasımda da planları kaçç zamandır yapılan dream home kuruldu içine girildi öölesi yerleşildi ki tatil günleri bırak içinden çıkmayı, içindeki odadaki yataktaki yorgan altındaki meskenden bile ayrılmak için bayaa eforlar sarfedildi, zaman zaman o eforlar yetmedi 24 saat resmen aynı meskende geçirildi.
Bir de yaşlanıldı
Öğrencilik ne güzelmiş azizim:) ben nie bi tarafımı yırtmıştım ki iş buluyım da buluyım die? Şimdi buldum ama nie yırtındığımı unuttum ii mi:)

Bir iş bi de ev istiyordum ya ben hep, işte ikisi de oldu daha belamı istemiyim lafı fix repliğim oldu, eve şunu da alalım bunu da alalım, musluk akıyo onu yaptıralım, kirayı unutmayalım, doalgazdan tasarruf edelim, kombinin tamir parasını kiradan düşelim düşünceleri ve aksiyonları ilginç bir şekilde hayatımın ortasına gelmekle kalmadı baya baya yerleşti. Sonra bulaşıklar birikti, sabahları evden acleyle çıkarken ortaya saçılan kıyafetler de birikti; ama mutfak musluğundan akan damlalar birikemedi bitürlü, zira evden çıkarken birikmesi için altına koyduğumuz kap biz evde yokken taşar diye korktuk oyüzden o birikmedi işte:) bayatlayan ekmekler birikti, çürüyen meyvalar, zaman zaman bi tencere pilav üstünde üreyen küf de birikti amaa ona çok izin vermedik(valla bak:)), görülmek istenen ama bişekilde görüşülemeyen arkadaslar da birikti, yapmak istenen şeyler, uyumak istenen saatler birikti daağ oldu. Ve yollarda geçen saatler.. sabahları 6.20de geçen servisime yetişemeyip işe geç kaldığım günlerin sayısı da bayaa birikti. Yapılmak istenen yemek tarifleri birikti ama biryandan akılda kalmayıp yapılıp mideye indirilenler de birikti ve bu olay akşamları taaa 9da 10da gerçekleştiği için bu yenenlerin vücudun muhtelif bölgelerinde yağ şeklinde depolanma hadisesi de bence bayaa biriktiJ bu birikime biryandan ayrı bir yerde önlenemez bir halde biriken boş bira şişelerin etkisi olmadı değil, göbek kısımlarında iki birikim birleşti aman da ne güzel etti:P
Bence cümleler de baya birikti ama şimdilik bitti
Hadi sii yu.. iişallah dinimiz amin;)