Hakkımda

Fotoğrafım
"when I was a young girl, I used to seek pleasure"

12 Temmuz 2010 Pazartesi

pazar pazartesi salı çarşamba perşembe cuma cumartesi pazar pazartesi...

Balkonda oturuyorum Hatta aslında balkonda minderlerde seriliyorum, 8 aydır dream home’dayım bunu ilk kez yapıyorum, oyüzden huzurdan, esintiden, sevindiriklikten sarhoşum.. hatta belki biraz da biradan:)

Playlist’te Anneke söylemekte “somewhere” diye , ulen oturduğum yerden de yıldızlar gözükmekteymiş ki.. çok acaip.. Pazartesinin bunalımı varya zaten bünyede, üstüne facebukta yıllaaar önce oluşturulan albümlere referans vermesi yine faceuk’un, beni aldı götürdü.. o referans verilen albümlerden yola çıkılıp nice albümler karıştırıldı bilgisayar ortamında da olsa.. sonra yıllıklar açıldı, yetmedi cd’leri bile takıldı pc’lere.. kargo’dan varlığını bile unuttuğum ama windows media player’da library ve shuffle olarak tuttuğum play listimden aniden fırlayan “yıllar sonraaaa” isimli şarkı eşliğinde acaip zamanlar hatırlandı..
Sonra duruldu
Ya da durulmadı
Bilinç akışı vardı zira, aktı o bilinç ama yazarken hızına yetişilemedi, zira bi yıldızın göz kırpışı denen ve bizzat şahit olduğum bir zaman dilimi içinde ne düşünülenler aktı gitti..

Sonra playlist’te shuffle çalan şarkı benim yerime seslendi saçma sapan “where is my mind” diye... film maratonları olurdu okulda.. fight club’ı orda izlemiştim sanki, 10. dk’sında gidip, biryerler bularaktan kendime..film maratonları, sabaha kadar olurdu türlü filmler sabaha kadar peş peşe.. galiba hiç kalamadım sonuna kadar.. ya da başından da başlayamadım aslında.. geldim gittim ara ara..

Sevgili ile birlikte tanındı kim ki-duk.. bin jip.. maratonda diil ama onun gösterimini yaptığı bir sinema gecesinde.. Gafsa.. şarkısı filmin.. yok bu sefer playlist’imden çıkmadı tabiki, ben arattım, buldum.. mükemmel.. hele balkonda, hafif rüzgar, yıldız, huzur.. bu sarkyı kaç günler dinledim ben..
4 kişilik odam vardı, bir yatağım tavana yakın, altında bir masam, laptop’um gündüz gece yatagımda ya da masamda mesken tutan, 8 gün arka arkaya araya hiç başka şarkı sokmadan araya çaldığım şarkılar bilirim... oda arkadaslarım da bilir; dayanamaz kulaklıklarımdan taşardı çünkü biyerlerde bi ezgisi bi dizesi. Durdurdum şu an, daha fazla akmasın o bilinç:) Üniversite güzeldi be.. Dertsizdi, kedersizdi, sabah kalkıp gitmiyim be şu derse denendi.. salatalık ve barbunyaydı, sıcak biraydı konserlerde, çimendi, havuzdu, wow’du bazen,çokça yataktan çıkmamaydı, bazen de yatmama, study’lerde sabahlama nadiren amacına uygun olaraktan, nutella ve tost ekmeğiydi, Pazar sabahları avrupa yakasıydı, ender üşenilmeyen akşamlarda şöyle bir göle yürümekti, servise yetişmekti hem okuldan çıkmak hem okula varmak için..

1 sene geçti ya, aklım, zihnim benliğim galiba en çok bunu kabul edememekte.. Şimdi işte kurumsal dünyanın insanları olduk ya bir köşesinden hepimiz, bir yerlere saçıldık ya, terliklerle kapısını çalamıyoruz ya birbirimizin.. of çok fenayım!
Bi de her yanda sesler var, para biriktiriyoruz kurumsal hayatta, kredi kartlarımızı yatırıyoruz işte, taksite felan giriyoruz ki çok acaip, haftasonlarını bekliyoruz bi de istediklerimizi yapmak için.. daha fenası yıllık izinleri.. planlıyoruz her seyi, sabahları 6 ya da şanslıysak 7 de kalkıyoruz, bir yumurtayı sütle çırpmayı söz konsuu şarkıdan zaman zaman hatırlayıp yüzümüzü bile yıkamadan evden çıkıyoruz..
öğlen olsun sonra, sonra da akşam.. aslında bazen vallahi de işimzi seviyoruz.. ama yine de Pazartesi bunalımından kurtulamıyoruz!


NOT: Bozcaadaya daha hiç gitmedim.. ama kendisine yerleşmek istiyorum, diyorum ki bi evimiz olur, şarabımızı yaparız, ya da likörler çeşitli.. bi de mezeler mesela.. artık duyan gelir buralardan da! :)

Hiç yorum yok: