Hakkımda

Fotoğrafım
"when I was a young girl, I used to seek pleasure"

21 Mart 2009 Cumartesi

başlık yazmayı seviyorum yahu..



Çok akademik bir giriş yapacaktım yazıma, “ertelemek” sözcüğünün etimolojisinden girip kimbilir nerelerden çıkacaktım, beceremedim:) bir şeyleri erteliyor olmak çok acaip bir şey diye içimdekileri bir ilkokul çocuğu edasında söyleyiveriyim bari istediğim girişi yapamadım:) evet ya cidden çok acaip bir şey; yapman gerekiyor biliyorsun ama bir türlü başlayamıyorsun, ya da dur şundan sonra deyip duruyorsun birtürlü gelmiyor ama o aktivitenin yapılacapı kutlu zaman dilimi. Şimdi hayatı ertelemeyin diye klişelere girmemek için zor tutuyorum kendimi ama böyle bir şey söylesem de şurayı okuyan kutlu kişi haşaa sözüm sana değil kendime olur. Zira taa geçen hafta yazmıştım mesela odamı toplayacağım diye yaptım mı? Tabiki hayır:) masamda oturacak yer olmadığı için yatağımda yaşıyorum kaç gündür öylesi acınası durumdayım. İş başvurusu yapmaya hala başlamadım ki hani önceliğim o olmalı sanki şu aralar:) bir yerlere gitmeyi, bazı insanları görmeyi, kendim için bir şeyler yapmayı(doktora gitmek mesela, kuaföre gitmek mesela:)), yataktan kalkmayı bile erteler durumdayım sürekli. Nolucak len benim bu halim. Bir şekilde bir şeyleri son anda yaparak kurtarıyorum çoğu zaman ama sanırım kaçırdığım bir şeyler de oluyordur aralarda.

Aman içim sıkıldı kendimden. Konu değiş bakalım hemen.
İçim sıkıldı dedim yaa fırsat bildim bunu (arada gazlanabiliyorum bak:)) attım kendimi yataktan aşağı, gece boyu kendisini yataktan düşürmemek adına duvara yapışık uyuduğum laptop’umu da çektim aşağı, yeter be dedim. Masama oturamayacağım ve odamdaki herkes de uyuduğu için oturamayacağım masayı oturulabilecek hale getirmek için uğraşamayacağım için(evet bahanelerim iyidir.) kendimi çalışma odasına attım. Belki bu vesileyle ders de çalışırım güzel olmaz mı:) ben bu sabah 9 da kalkıp kütüphaneye gidip işte ders çalışmak olsun, gerekli kitapları almak olsun, cv düzenlemek, cover letter yazmak olsun bunlar gibi lanet işlere adayıp kendimi gün boyu da ordan çıkmayıp akşama kendimi sokaklara vuracaktım. Planım buydu yani ama saate bakıyoruz 1 olmuş hatta geçmiş şu anda planımın bir 4 saat kadar gerisindeyim ve bu sayıyı bilirim ki 9 10 a kadar çıkarır en son amaaan yarın başlarım derim. İşsiz kalıcam bu gidişle haydi hayırlısı.:) Bu durumda tam bir irade örneği göstereceğim (bak bak nasıl gazlandı.), bunu hatta şu an göstermeye başlıyorum: Çıkmayacağım bugün dışarı çürüyeyim de şu çalışma odasında göreyim günümü. Gerçi bu planım geçen hafta da vardı benim, geçen Cumartesi de minderde oturup hem böyle yavaş yavaş işlerimi halledecek hem de dinlenecektim ama sonra kendimi 20.00 taksim servisinde studio live’daki eski 45likler partisine giderken buldum. Oyüzden bu hafta çok da iddalı olmıyım bari, kısmet diyorum. Herşeye kısmet diyorum bu ara hatta erteleme aktivitesi öylesine içine aldı ki beni durumlar üzerinde düşünmeyi de erteleyip kısmet diyip çıkıveriyorum işin içinden. Minimum beyin aktivitesi, maksimum laf kalabalığının ortasında yüzdüğümü farkettim şu an bir de... napalım KISMET! :)

not: ben şu yazıyı yayınlayabilene kadar saat kaç oldu sürekli bir we're sorry page le karşılaştım virüs içinde mi yüzüyor bilgisayarım nedir, o yönde dokundurmalar yaptı bu blogger amca bana:) ertelemeyi bırakmam gereken bir şey daha şu bilgisayarı ilgili yüce toshiba insanlarına götürüp bir formatmış, bir temizlikmiş, bir bakımmış kısaca bir elden geçirtmek.


Hiç yorum yok: